Selefiler, İslam’da genellikle “Selefiyye” veya “Selefi” olarak adlandırılan ve İslam’ın ilk üç neslinin yani Hz. Muhammed’in (s.a.v.) sahabeleri, onların takipçileri (tabi’in) ve üçüncü nesil takipçileri (tebeu’t-tabi’in) anlayışına ve uygulamalarına sıkı sıkıya bağlı kalmayı savunan bir İslami akımdır. Bu üç nesil, İslam’da Selefu’s-Salih (Salih atalar) olarak bilinir ve Selefiler, İslam’ın bu dönemdeki saf ve değişmemiş formuna dönülmesi gerektiğine inanır.
Selefi akım, dini metinlerin tarihsel bağlamda anlaşılmasını ve yorumlanmasını önemser ve bid’at yani yenilik olarak görülen dini uygulama ve inançlardan uzak durulmasını teşvik eder. Günümüzde, Selefi akımın farklı yorumları ve grupları bulunmakta olup, bu gruplar arasında dini metinleri yorumlama ve uygulama şekillerinde farklılıklar gözlemlenebilir.
Selefî mezhebinin kurucusu kimdir?
Selefilik, genellikle tek bir kurucu tarafından başlatılan bir mezhep olarak değil, İslam’ın ilk üç neslinin Selefu’s-Salih’in uygulamalarına ve anlayışına dönmeyi savunan bir harekettir. Bu anlamda, Selefilik, belirli bir kişi tarafından kurulmuş bir mezhep olmaktan ziyade, İslam’ın saflığına ve kökenlerine dönüşü temsil eden bir yeniden canlandırma çabasıdır.
Bu hareket, 18. ve 19. yüzyıllarda Arabistan Yarımadası’nda Muhammed bin Abdülvehhab ve onun çağdaşları tarafından modern bir canlanma yaşamıştır. Muhammed bin Abdülvehhab, Selefi düşünceyi benimsemiş ve bu düşünceye dayanan dini reformlar yapmıştır, ancak Selefilik tarihsel olarak ondan çok daha eski bir geçmişe sahiptir. Abdülvehhab’ın hareketi, daha sonra Suudi devletinin ideolojik temeli haline gelmiş olan Vehhabilik olarak bilinir.
Selefiler hadis kabul eder mi?
Evet, Selefiler hadisleri kabul ederler ve İslam’ın temel kaynaklarından biri olarak görürler. Selefiler için Kuran ve sahih olarak kabul edilen hadisler, dinin anlaşılmasında ve uygulanmasında esas alınan iki temel kaynaktır. Selefi anlayışta, Hz. Muhammed’in sünneti yani hadislerde belgelenen sözleri, fiilleri ve onayları şeriatın anlaşılması ve uygulanmasında Kuran’ın ardından gelir.
Selefiler, hadislerin sıhhatini değerlendirirken, hadis ilminin kriterlerine son derece bağlıdırlar. Bu kriterler, hadislerin zincirini, ravi güvenilirliğini ve metin tutarlılığını içerir. Selefiler, sahih olarak kabul edilen hadisleri, İslam inancını ve uygulamalarını şekillendirme konusunda kilit bir referans noktası olarak kullanırlar.
Hadislerin sınıflandırılması ve değerlendirilmesinde, Selefiler genellikle “Sahih Buhari” ve “Sahih Muslim” gibi en güvenilir hadis koleksiyonlarına öncelik verirler. Bu eserler, hadis ilminde yüksek bir kabul gören ve güvenilirliği geniş çapta tanınan kaynaklardır. Bununla birlikte, hadislerin yorumlanmasında ve uygulanmasında, Selefiler, sahabenin anlayışına ve uygulamalarına dönme amacı güderler.