Sadaka İle İlgili Merak Edilen Tüm Soru ve Cevapları

Sadaka verirken en başta içten ve samimi olmaya dikkat ederek sadakamızın kabul olması için Allah rızası için vermemiz gerekmektedir. Yani gösterişten uzak olmalısınız. Bu yüzden gizli vermek, övülerek ve reklam amacıyla vermekten çok çok daha faziletlidir. En başında verdiğimiz sadakayı, miktarını ve kime verdiğini unutan mümin kardeşlerimizin Allah nazarında sevabı kat ve kat daha fazladır.

En hayırlı olan sadaka ihtiyaç sahibine ve onun bilmediği şekilde ve onun istemediği zamanda verilendir. Sadaka sadece maddi olarak verilmez, güzel bir söz ile, bilgi paylaşarak, birinin işine yardımcı olmak bile sadaka yerine geçer. Elinden geldiği kadar, hatta sadece bir hurma kadar bile olsa sadaka verebilirsin.Unutma ki, sadaka verirken en önemli olan, Allah’ın rızasını kazanmak ve ihtiyaç sahibi insanlara yardımcı olmaktır. Rabbim hayrınızı kabul etsin.

Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Sadaka, her gün üzerine doğan güneş için her bir mukim ekle ve her bir atılan adıma karşılık verilmesi gereklidir.”

Sadaka, Arapça kökenli bir kelimedir ve kelime anlamı olarak “sadık olmak” ya da “doğru olmak” anlamına gelir. Dinimizce sadaka, kişinin malından, Allah rızası için ihtiyaç sahiplerine yapılan gönüllü yardım veya hayır işi olarak geçer. Sadaka, müminlerin içlerindeki merhameti, kardeşlik bilincini ve toplumsal yardımlaşma ruhunu canlı tutmaya yardımcı olur. Veren kişi için günahların affına vesile olabilir ve malın bereketlenmesine katkıda bulunabilir.

Elbette var. Birkaç örnek yazalım;

– “Kim sabahleyin sadaka verirse, o gün o kimseye hiçbir zarar gelmez.” (Taberani)
– “Bir Müslüman’ın diktiği ağaçtan veya ektiği ekinden insan, hayvan ya da kuş yiyorsa, ona o kadar sadaka yazılır.” (Buhari)
– “Bir kişi sadaka verdiği zaman, sadakanın Allah’ın sağ elinde büyüdüğü gibi iki sırçağa dönüşünceye kadar büyümesini ister. Bir kişi, bir dağ kadar mal verse bile sadaka olarak verdiği sadaka o kadar büyüyebilir.” (Buhari ve Müslim)
– “Bir sadakanın sevabı, yedi yüz misline kadar artırılır.” (Buhari ve Müslim)
– “Bir adamın gölgesi altında bir ağaç diker veya bir su kanalı kazarsa ve insanlar, hayvanlar veya kuşlar ondan yararlanırsa, onun için bir sadaka olur.” (Sahih-i Müslim)
– “Sadaka verirken sol elin, sağ elin ne verdiğini bilmemesi en iyisidir.” (Müslim)
“Bir kimse malından Allah için sadaka verirse, o sadaka, Rabbi’nın yanında, yetiştirmesi için çiftçinin tohum ektiği gibi olur; o sadaka yedi yüz misline kadar artar.” (Buhari ve Müslim)

Evet, ihtiyaç sahibi olan kardeşe sadaka vermek sadece caizdir, aynı zamanda büyük bir fazileti vardır. Peygamber Efendimiz (s.a.v), akrabaya sadaka vermenin hem sadaka hem de sıla-i rahim olduğunu belirtmiştir.

Sadaka vermenin belirli bir miktarı veya sınırı yoktur. Sadaka kişinin kalbiyle, samimiyetiyle ve imkanlarıyla orantılıdır. Yani gönlünden ne kadar koparsa verebilirsin. Dinimizde böyle bir sınırlama yoktur. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), sadakanın az da olsa verilmesinin önemli olduğuna dikkat çekmiştir. Bir hadiste şöyle buyurulmuştur: “Koruyucu bir sadaka, yarım hurma ile bile olsa verin.” (Müslim, Zekat 65)

– Az da olsa sürekli olan sadaka en faziletlisidir. Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “En faziletli sadaka, az da olsa sürekli olanıdır.” (Buhari)
– Gizli olarak verilen sadaka, gösterişten uzak ve ihlasla yapıldığı için faziletli olarak kabul edilir. “Sadakanızı gizleyerek verin, zira sadaka, sahibinin yüzündeki lekeyi giderir.” (Tirmizi)
– Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Sadaka, elindeki az şeyle verilince daha faziletlidir.” (Müslim)
– Kişinin kendi ihtiyacı olduğunda bile başkalarına yardım etmesi, büyük bir fazilettir. “Kişi, kendi ihtiyacı olmasına rağmen sadaka verirse, bu sadaka diğerlerinden daha üstündür.” (Buhari)

Türkiye’de tarihi camilerde veya medreselerde bulunan, sadaka veya zekatların konulduğu taş yapıya verilen isimdir. Bu taşlar, genellikle cami avlularında ya da cami girişlerinde bulunur. Sadaka taşının üst kısmında, sadaka veya zekatların konulması için bir delik bulunur. Sadaka taşının amacı, ihtiyaç sahibi insanlara yardım etmek isteyenlerin sadakalarını buraya bırakmalarını sağlamaktır. Aynı zamanda, sadaka veren kişinin kimliğini gizli tutarak, sadakanın gizli ve ihlasla verilmesine olanak tanır.

Sadaka ile ilgili ayetler:

– “Sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar ve Allah’a güzel bir ödünç verenler için (Allah) katında onlara kat kat (ecir) vardır. Ve onlar için değerli bir mükafat vardır.” (Hadid, 57:18)
– “Eğer sadakayı (zekatı) açıkça verirseniz ne âlâ! Eğer onu gizlerseniz ve (bunu) fakirlere verirseniz, işte bu, sizin için daha hayırlıdır. Bu, sizin kötülüklerinizin bir kısmını örter. Allah, sizin yaptıklarınızdan haberi olan (ve her şeyi bilen)dir.” (Bakara, 2:271)
– “Rableri onlara karşı rahmetli ve hoşnut olacağı bir günde, Allah’ın nimetleriyle yüz yüze gelecek olanlar, (dünyada iken) ne bir kötü söz söylerler, ne de yalanlarlar. Allah onlara cennetin en güzel yerlerini verir. Orası ne güzel bir karşılık, ne güzel bir konak yeridir! İşte takva sahibi olanlar için olan cennet: onlar için orada ırmaklar vardır. Onlar orada ebedi kalıcıdırlar. Onları orada temiz eşler bekler ve onları gölgeye alırız.” (Nisa, 4:57-58)
– “Allah, faiz yedi (hükmünü geçersiz kıldı) ve sadakayı artırdı. Allah, her günahkarı, nankörlüğü seveni sevmez.” (Bakara, 2:276)
– “Onlar, geceleyin, az bir zaman uyurlar. Sabahleyin istiğfar ederler. Onların mallarında, dilenenle (isteyip de dilenmeyen) yoksul için bir hak vardır.” (Zariyat, 51:17-19)

Sadaka verirken içtenlikle, “Allah’ım, bu sadakayı senin rızan için veriyorum, kabul eyle” şeklinde bir niyet edebilirsiniz. “Allah’ım, bu sadakamı kabul eyle, verdiğim kişiye fayda ver ve onu bereketlendir” şeklinde dua edebilirsiniz. Sadaka verirken, önemli olanın verilen miktar veya şartlar değil, verilenin içtenlikle ve ihlasla verilmesidir.

İşte sadaka vermenin faziletleri:

– Günahları siler. Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Sadaka, yanındaki kötülüğü söndürür; tıpkı suyun ateşi söndürdüğü gibi.” (Tirmizi)
– Cenab-ı Allah’ın azabından korur. Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Sadaka, sahibini Allah’ın azabından korur.” (Nesai)
– Sadaka veren bir kişi, maddi bir kayıp yaşamaz; aksine Allah, o kişiye rızkında bereket verir. “Allah, sadakayı artırır.” (Bakara, 2:261)
– Sadaka, verenin dünyada başına gelebilecek belalardan korunmasına vesile olur. Ahirette ise günahlarına gölge olur.
– Kişinin kalbini yumuşatır, nefsiyle mücadelesine yardımcı olur ve tevazu sahibi olmasına vesile olur.
– Toplum içinde yardımlaşmayı, dayanışmayı ve sevgiyi artırarak toplumsal huzura katkıda bulunur.
– Allah’ın rızasını kazanma yollarından biridir. Allah, hayır yapanları sever.
– Sadaka, ahirette kişinin derecesini yükselten amellerdendir. Sadaka veren kişinin sevabı, ahirette ona büyük bir mükafat olarak döner.