Teravih Namazı İle İlgili Tüm Soru ve Cevaplar

Teravih namazı, Ramazan ayının feyiz ve bereketini kalplerimize taşıyan müstesna bir ibadettir. Bu özel namaz, farz bir ibadet olmamakla birlikte, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) tarafından özellikle Ramazan ayında kılınması teşvik edilen müekked sünnettir. Yani, Peygamberimiz tarafından düzenli olarak yerine getirilen ve ümmetine de önerilen bir ibadettir.

Ramazan ayında teravih namazını kılmak, geceyi ibadetle ihya etmek ve bu mübarek ayın maneviyatını derinden hissetmek için harika bir fırsattır. Teravih, kalplerimizi yumuşatan, ruhumuzu besleyen ve bizi Rabbimizle daha yakın bir ilişki kurmaya davet eden bir ibadettir. Bu yüzden, teravih namazını kılabildiğimiz kadar kılmalı ve bu güzel sünnetten istifade etmeye çalışmalıyız.

Teravih namazının ne kadar süreceği, genellikle kılınış biçimine ve okunan surelerin uzunluğuna bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Biliyorsunuz ki, teravih namazı 20 rekattır ve her iki rekatta bir selam verilerek kılınır. Namazın süresi, imamın kıraat hızına, rükular ve secdelerde geçirilen zamana ve aradaki dinlenme sürelerine göre değişebilir. Yani ortalama 20 dakika ile 40 dakika arası sürebilir.

İmama uyarak kılınacaksa besmele çekerek “Niyet ettim Allah rızası için Teravih namazını kılmaya uydum imama” diye niyet edilir. Ferdi olarak kılınacaksa “Niyet ettim Allah rızası için Teravih namazını kılmaya” diye niyet edilir.

İmama uyarak kılınacaksa besmele çekerek “Niyet ettim Allah rızası için Teravih namazını kılmaya uydum imama” diye niyet edilir. Ferdi olarak kılınacaksa “Niyet ettim Allah rızası için Teravih namazını kılmaya” diye niyet edilir.
( Eğer cemaatle kılınacaksa hoca Fatiha ve Zammı sureleri sesli ve açıktan okur ve cemaat dinler.)

1. Rekatta;

1- Eller kulak hizasına kaldırılarak, “Allahu Ekber” diyerek namaza başlanır.
2- Eller göğüs üzerine bağlanır ve “Sübhaneke” duası okunur.
3- “Euzu-Besmele” çekilerek, Fatiha Suresi okunur ve bu, her rekatın başında tekrarlanan zorunlu bir adımdır.
4- Fatiha’nın ardından bir zammı sure ya da onun yerine geçecek miktarda bir ayet okunur.
5- “Allahu Ekber” diyerek rükuya gidilir ve burada üç defa “Sübhane Rabbiyel Azim” denilir.
6- Rükudan “Semi’Allahu Limen Hamideh” diyerek doğrulunur ve “Rabbena lekel hamd” denilir.
7- İki defa “Allahu Ekber” diyerek secdeye gidilir ve her secdede üç defa “Sübhane Rabbiyel A’la” denilir.

2. Rekat:

1- Ayağa kalkınca, yine Besmele çekilip Fatiha Suresi okunur.
2- Fatiha’dan sonra yine bir zammı sure ya da ayetler okunur.
3- Rükuya gidilir, rükuda üç defa “Sübhane Rabbiyel Azim” denilir.
4- “Semi’Allahu Limen Hamideh” diyerek doğrulunur, “Rabbena lekel hamd” denilir.
5- İki secde yapılır ve her secde de üç defa “Sübhane Rabbiyel A’la” denilir.
6- İkinci rekâtın sonunda oturulur ve “Ettehiyyatu, Salli-Barik” ve “Rabbena” duaları okunur. Sonra sağa ve sola bakılarak “Esselamu Aleykum ve Rahmetullah” diyerek selam verilir.

Eğer teravih namazı dört rekatta bir selam vermek şeklinde kılınacaksa:
İlk tahiyyatta, “Ettehiyyatu” ve “Salli-Barik” duaları okunur, sonra ayağa kalkılıp üçüncü rekata geçilir.

3. ve 4. Rekat:

Üçüncü ve dördüncü rekâtlar, ilk iki rekat gibi kılınır, ancak bu rekâtlarda sadece Fatiha Suresi okunur, zammı sure okunmaz.

Dördüncü rekâtın sonunda oturulur ve “Ettehiyyatu, Salli-Barik” ve “Rabbena” duaları okunur. Sonra sağa ve sola bakılarak “Esselamu Aleykum ve Rahmetullah” diyerek namaz tamamlanır.

Sevgili kardeşlerim, peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.), kadınların mescidlere gitmelerini yasaklamamış, hatta bayram gibi özel günlerde bu toplumsal ibadetlere katılmalarını teşvik etmiştir. Ancak aynı zamanda, kadınların evlerinde kıldıkları namazların daha faziletli olduğunu vurgulamıştır. Bu, kadınların maneviyatlarını en iyi şekilde yaşayabilecekleri, içsel huzur ve sükunet bulacakları ortamları tercih etmelerini önerir.

Hz. Peygamber’in kadınlara mescide gelmeleri konusunda yaptığı tavsiyeler, onların ibadetlerini huzurlu ve saygın bir şekilde yerine getirmelerini amaçlar. Örneğin, dikkat çekici şekilde süslenmemeleri veya koku sürünmemeleri, ibadetin özüne odaklanmanın ve manevi bir atmosferin korunmasının önemine işaret eder.

Evet, sevgili kardeşlerim, erkekler teravih namazını evde kılabilirler. İslam’da ibadetlerin, özellikle namazın cemaatle kılınmasının fazileti yüksek olsa da, kişinin evinde tek başına ya da aile bireyleriyle birlikte namaz kılması da mümkündür ve kabul görmektedir.

Sonuç olarak, erkeklerin teravih namazını evde kılmaları, hem şer’i açıdan uygundur hem de kendi maneviyatlarını geliştirmeleri için değerli bir alternatif sunar. Önemli olan, namazı huşu içinde ve Allah’ın rızasını kazanma niyetiyle kılmaktır. İster camide cemaatle, ister evde tek başına ya da aile ile birlikte olsun, her ibadet şekli, Allah katında değerlidir ve O’nun rahmet ve lütfuna ulaşmanın bir yoludur.

Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem sahabesiyle birkaç gece kılmıştır. Sonra farz olmasından korktuğu için sürekli kılmamıştır. Daha sonra Ömer radiyallahu anhu bir imama tabi olmalarını sağladı. Bu uygulama günümüze dek hep cemaatle kılınmıştır. İsmail bin Ziyad’tan rivayet edildiğine göre şöyle dedi: Ali radiyallahu anhu Ramazan ayında mescitlerden geçerken içinde kandiller gördüğünde şöyle demiştir: Ömer, mescitlerimizi nurlandırdığı gibi Allah ta onun kabrini nurlandırsın. ( Esrem – Muğni 457/1 )

Teravih namazının mescitte kılınması, evde kılınmasından daha faziletlidir. Çünkü Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem, Aişe radiyallahu anha rivayet ettiği gibi üç gün ardarda bu namazı sahabelere kıldırmıştır. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle dedi: “Her kim imam mescitten çıkıncaya kadar onunla birlikte gece namazını kılarsa tüm geceyi namazla geçirmiş sayılır. ” ( Şevkani Neylulavtar 3/62 )

Bu faziletler, teravih namazının her bir gecesinin ne kadar kıymetli olduğunu ve bu ibadetle ne kadar büyük sevaplar kazanılabileceğini göstermektedir. Her bir fazilet, Allah’ın sonsuz rahmetinin ve affının bir yansımasıdır. Bu bilgiler, Ramazan ayının her gününü daha bilinçli ve değerli kılmak için bize yol gösterir.

1. Gün: Tüm günahlar bağışlanır.
2. Gün: Kişinin ve eğer mümin iseler, anne ve babasının günahları bağışlanır.
3. Gün: Melekler müjde verir: “Allah amelini kabul etti ve umduğuna ulaştırdı.”
4. Gün: Allah, Kur’an’ı okumuş kadar sevap verir.
5. Gün: Allah, Mescid-i Haram’da namaz kılanın sevabı kadar sevap verir.
6. Gün: Beyt-i Ma’mur’u tavaf edenin sevabı kadar sevap verir.
7. Gün: Musa (a.s.) ile Firavun ve Haman’a karşı mücadele etmiş gibi sevap verir.
8. Gün: Bedir savaşında Rasulullah (s.a.v.) ile beraber olmuş gibi sevap verir.
9. Gün: Davud (a.s.) ile ibadet etmiş gibi sevap verir.
10. Gün: Dünya ve ahiret selameti verilir.
11. Gün: Kabul edilmiş bir umre sevabı verilir.
12. Gün: Sırat Köprüsü’nden yıldırım hızıyla geçer.
13. Gün: Kabe’yi inşa etmiş gibi ecir verilir.
14. Gün: Kadir Gecesi’ni ihya etmiş gibi sevap verilir.
15. Gün: Allah, duayı ve hacetini kabul eder, ahirette yüksek dereceler verir.
16. Gün: Kişi kıyamet günü “La ilahe illallah” diyerek kabrinden kalkar.
17. Gün: Dünyadan ayrılmadan cennetteki yerini görür.
18. Gün: Şehit ve gazilere verilen sevap gibi sevap verilir.
19. Gün: Allah, dünyada ve ahirette yardımcı olur.
20. Gün: Kişi, Rasulullah (s.a.v.)’ı rüyasında görmeden bu dünyadan ayrılmaz.
21. Gün: Yeryüzünde ve gökteki tüm melekler kişi için istiğfar eder.
22. Gün: Ümmet-i Muhammed’in yetimlerini ve dullarını doyurmuş gibi sevap alır.
23. Gün: Ümmet-i Muhammed’in esirlerini azad etmiş gibi sevap alır.
24. Gün: Beraatını sağ elinden alır.
25. Gün: Ölüm meleği en güzel surette gelir ve cennet nimetleriyle müjdeler.
26. Gün: Allah’ın emriyle melekler, şeytanın şerrinden korur.
27. Gün: Allah’ın emriyle cehennem kapıları kapanır.
28. Gün: Allah’ın emriyle cennet kapıları açılır ve kişi dilediği kapıdan girer.
29. Gün: Eyyüb (a.s.)’ün sabrının sevabı verilir ve tüm günahları affedilir.
30. Gün: Teravih namazını kılanlar, cehennemden azad edilir ve Allah’ın cemaline ulaşır.

1- Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Ramazan ayında kim, iman ederek ve sevabını Allah’tan umarak kıyamda (teravihde) bulunursa, geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhari, Teravih, 1; Muslim, Müsafirin, 176)

2- Aişe (r.a)’dan rivayete göre, Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle demiştir: “Allah (c.c), size Ramazan gecelerini ihya etmeyi kolaylaştırdı. Böylece Ramazan’ın her gecesinde kılınan on rekât nafile ile yılın tamamında kılınan namaz sevabına erişirsiniz.” (Nesai, Kıyamü’l-Leyle, 21)

3- Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Her kim Ramazan gecelerini, sevabını Allah’tan umarak ihya ederse, onun geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhari, Teravih, 4; Muslim, Salatu’l-Müsafirin, 176)

4- Hz. Peygamber (s.a.v), birkaç gece teravih namazını sahabelerle birlikte cemaatle kıldıktan sonra, bu namazı mescidde cemaatle kılmaya devam etmemiştir. Sebebi, teravih namazının ümmetine farz kılınmasından endişe etmesiydi. Ancak, bu durum teravih namazının cemaatle kılınmasının faziletini azaltmaz. (Buhari, Taravih, 2)

5- Aişe (r.a), Rasulullah (s.a.v)’in Ramazan’da veya başka zamanlarda gece namazında 11 rekât (8 rekât teravih ve 3 rekât vitir) dışında fazla namaz kılmadığını belirtmiştir. (Buhari, Tahajjud, 4; Muslim, Salatu’l-Müsafirin ve Kıyamü’l-Leyle, 166)